Sera Gazları ve Küresel Isınma
Atmosfer çeşitli gazlardan oluşmaktadır. Güneşten gelen ışınlar atmosferi geçerek dünyaya ulaşır ve yeryüzünü ısıtır. Atmosferde bulunan gazlar, özellikle de karbonsioksit gazı, yeryüzündeki sıcaklığın bir kısmını tutar ve yeryüzünün soğumasına engel olur. Atmosferin bu etkisine sera etkisi denmektedir.
Son yıllarda yaşanan en büyük tehlike, atmosferde karbonsioksit gazı miktarının, hava kirlenmesi ile birlikte büyük hızla artmasıdır. Çeşitli insan aktivitelerine bağlı olarak ozon, metan ve bazı sera etkisi yapan gazlar atmosfere salınmaktadır ve bu gazların hepsi de ısı tutma özelliğine sahiptir. Bu gazların miktarının atmosferde yükselmesi, atmosferin ısısının yükselmesine sebep olmaktadır. Bu durum küresel ısınma olarak tanımlanmaktadır. İklim değişikliklerinin yaşanması, buzulların erimeye başlaması ve okyanusların yükselmesi bugün endişe verici boyutlara ulaşmıştır.
İnsanların çeşitli faaliyetleri küresel ısınmaya şu şekilde katkı sağlamaktadır: enerji kullanımında yüzde 49, sanayileşmede yüzde 24, ormanların kaybolmasında yüzde 14 ve tarımda yüzde 13.
Küresel ısınma yüzünden dünyada yaşamın sürdürüldüğü ekosistemler zarar görmekte, binlerce hayvan ve bitki türleri yok olmakta, canlıların yaşamını etkileyen yüksek sıcaklık, susuzluk, yangınlar ve kuraklaşma gibi iklimsel afetler yaşanmaktadır.
Küresel ısınma basit bir anlatım ile, sera gazlarının, sanayi devriminden itibaren atmosferde birikmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Küresel ısınmaya neden olan faktörler şunlardır:
- Dünyada insan nüfususunun aşırı bir şekilde artması
- Büyük şehirlere yoğun göç ve kentleşme hareketleri
- Yaşam standartlarının giderek yükselmesi
- Gittikçe artan sanayi üretimi
- Aşırı miktarda tüketilen petrol, kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar
- Arazi örtüsünde ortaya çıkan değişimler
Bütün bu sayılan faktörler yüzünden atmosfere çokça miktarda zararlı gaz ve partiküller salınmakta ve küresel ısınmaya neden olunmaktadır. Yerkürede ondokuzuncu yüzyılın ortalarından bugüne kadar olan ortalama hava sıcaklığı 0.3-0.6 derece arasında artmıştır. Araştırma sonuçları gelecek 40 yıl içinde, hava sıcaklığının her 10 yılda 0.1 derece daha yükseleceğini göstermektedir.
Bu şekilde devam edecek olursa, yağışlar azalacak, kuraklık ve çölleşme başlayacak, yeraltı ve yerüstü sularının değişimi sonucunda toprağın yapısı bozulacak, okyanus akıntılarının özellikleri değişecek ve çok sayıda canlı türü ölmeye başlayacak. Bunun yanı sıra dünyanın ekonomik ve sosyoekonomik yapısı olumsuz etkilenecek ve küresel ekonomik kayıplar yaşanacak.
Bütün bu olumsuz gelişmeler karşısında Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi hazırlanmıştır. Bu çalışma ile insanların çeşitli faaliyetleri yüzünden atmosferin yapısının bozulması ve buna bağlı iklim değişimlerinin azaltılması amaçlanmıştır. Ancak küresel ısınma, atmosferde çoğalan sera gazlarının olası etkilerinden sadece biridir.
Yapılan tahminlere göre ülkemizinin büyük bir bölümü 2030 yılından itibaren kuru ve sıcak bir iklim etkisine girecektir. Nüfusun artacağı da dikkate alınırsa 2050 yılında ülkemizde yılda kişi başına düşen su miktarında ciddi bir düşüş olması beklenmektedir.
Kyoto Protokolü
Yukarıda sözü edilen İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Rio De Janeiro’da yapılan dünya zirvesinde kabul edilmiştir. Ülkemiz bu sözleşmeye 2004 yılında taraf olmuştur. Sözleşmeye taraf olan ülkeler şu taahhütlerde bulunmaktadır:
- Sera gazları emisyonları, yapılacak ulusal programlarla 1990 yılı düzeyine indirilecek
- Gelişmekte olan ülkelere teknolojik ve mali kaynak aktarılacak
Bu amaçla, ülkeler ulusal sera gazları envanterleri hazırlamak ve emisyon indirimleri için alınacak önlemleri kapsayan programlar yapmak zorundadır.
Kyoto Protokolü, söz konusu Çerçeve Sözleşmesi kapsamında imzalanan ve gelişmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarının 1990 yılına göre yüzde 5.2 oranında düşürmelerini öngören bir anlaşmadır. Bu protokol 1977 yılında Japonya’nın Kyoto şehrinde yapılmıştır.
Protokolün hedefi, belirlenmiş sera gazlarının 2008-2012 tarihleri arası beş yıllık ortalama emisyon değerlerini düşürmektir. 2005 yılında yürürlüğe giren Kyoto Protokolü’ne 2006 yılı itibariyle 169 ülke katılmıştır. Amerika, küresel düzeyde atmosfere salınan sera gazlarının yüzde 36’sından sorumlu olmasına rağmen protokole imza atmamıştır.
Kyoto Protokolü’nün önerdiği politikalar ve önlemler şunlardır:
- Enerji verimliliğinin yükseltilmesi
- Yenilenebilir enerjinin geliştirilmesi
- Sürdürülebilir tarımın desteklenmesi
- Metan gazı emisyonlarının geri kazanılması
- Sera etkisi yaratan zararlı gaz emisyonlarının düşürülmesi
- Orman ve geniş bitki alanları gibi sera gazı yutaklarının korunması ve yaygınlaştırılması
Ülkemiz 2009 yılında Kyoto Protokolü’ne katılma kararı almıştır.
ISO 14064 Sera Gazı Hesaplama ve Doğrulama Yönetim Sistemi Nedir?
ISO 14064 standardı Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) tarafından 2006 yılında yayınlanmıştır. ISO 14064 Sera Gazı Hesaplama ve Doğrulama Yönetim Sistemi ile, işletmelerin gönüllü olarak sera gazı emisyonlarını düşürmeleri amaçlanmıştır ve tamamen tarafsız bir politika gütmektedir.
Bu standardın hazırlanmasında, iklim değişiklikleri konusunda yaşanan endişelerin artması ve sanayi şirketlerinin gerekli önlemler almasını sağlayacak uluslararası bir standardın bulunmaması etkili olmuştur. Standardın hazırlanmasına 45 ülkeden 175 civarında uzman katılmıştır.
ISO 14064 Sera Gazı Hesaplama ve Doğrulama Yönetim Sistemi bir yandan resmi kuruluşların bir yandan da sanayi şirketlerinin, sera gazı salınımlarını düşürmek için program geliştirmelerine yönelik bir dizi araç sunmaktadır.
Söz konusu standardın hedefleri şu şekilde sıralanabilir:
- İşletmelerin sera gazı emisyonlarının düzgün bir şekilde raporlanması
- Bunların envanterlerinin çıkartılması
- Sera gazı emisyonlarının düşürülmesi için iyileştirme projelerinin hazırlanması
- Sera gazı bildirimlerinin doğrulanması ve geçerli kılınması
ISO 14064 standardının uygulanması ile işletmelerin elde edeceği faydalar şunlardır: uluslararası standartlara göre çalışmak, piyasada itibar kazanmak, güvenilirliğini artırmak, çevre koşullarına karşı duyarlı olduğunu göstermek ve rekabet üstünlüğü elde etmek.
ISO 14064 Sera Gazı Hesaplama ve Doğrulama Yönetim Sistemi standart ailesinde yer alan standartlar şunlardır:
- TS EN ISO 14064-1 Sera gazları - Bölüm 1: Sera gazı emisyonlarının ve uzaklaştırmalarının kuruluş seviyesinde hesaplanmasına ve rapor edilmesine dair kılavuz ve özellikler
- TS EN ISO 14064-2 Sera gazları - Bölüm 2: Sera gazı emisyon azaltmalarının veya uzaklaştırma iyileştirmelerinin hesaplanma, izlenme ve rapor edilme faaliyetleri için kılavuz ve özellikler
- TS EN ISO 14064-3 Sera gazları - Bölüm 3: Sera gazı beyanlarının onaylanmasına ve doğrulanmasına dair kılavuz ve özellikler