Neden Orman Yönetimi?
Tüm dünyada ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde son yüzyılda çevreyi dikkate almadan meydana gelen hızlı sanayileşme hareketleri, doğal çevrenin yok olmasını da beraberinde getirmiştir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda sonra bu tahribat daha fazla gözle görünür duruma gelmiştir. 1960’lardan itibaren dünyanın birçok bölgesinde, özellikle de sanayileşmiş ülkelerde, doğanın tahrip edilmesine karşı kamuoyu tepkileri artmaya başlamıştır. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler harekete geçirmiş ve 1972 yılında Stockholm’de küresel anlamda ilk çevre konferansı düzenlenmiştir. Bu konferansta bütün ülkeler, doğanın korunması yönünde acil önlem alınması için fikir birliği sağlamışlardır. Buna rağmen 1980’lerde hala doğanın tahribi devam ediyordu ve yeterli önlemler alımamıştı. Bu defa Birleşmiş Milletler 1983 yılında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nu kurmuştur. Bu komisyonun dört yıllık çalışmaları sonunda 1987 yılında bir rapor hazırlamıştır. Bu raporda çevre sorunları, yoksulluk ve eşitsizlik ekseninde ele alınmıştır.
Gerek küresel anlamda yaşanan gelişmeler ve gerekse Avrupa düzeydeki çabalar neticesinde, ormanlarla ilgili olarak bütün Avrupa ülkelerinin sorumlu bakanları 1990 yılında Fransa’nın Strazburg şehrinde toplanmışlardır. Bu toplantıda Avrupa ormanlarının bugünkü durumu başta olmak üzere ilke kararları alınmıştır.
Bu toplantıdan iki yıl sonra bu defa 1992 yılında küresel anlamda Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerin katılımı ile Rio de Janeiro’da, Çevre ve Kalkınma Konferansı düzenlenmiştir. Bu toplantıda kapsamı doğanın korunması olan ve içinde ormancılığın önemli bir yer tuttuğu bir çevre anlaşmasının yapılması hedeflenmiştir. Ancak gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler anlaşmazlığa düşünce böyle bir anlaşma yapılamamıştır. Bunun yerine ülkeler, biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliği ve çölleşme ile mücadele konularında küçük çaplı anlaşmalar yapmıştır. Asıl büyük başarı Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu’nun 2007 yılında yaptığı toplantıda benimseden ama yasal bağlayıcılığı olmayan anlaşmadır.
Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında yaptığı toplantıda, çalışmaların bölgesel düzeyde yürütülmesi kabul edilmiştir. Ülkemiz bu süreçlerden hem Avrupa Ülkeleri (FOREST EUROPE) hem de Yakın Doğu ülkeleri (FAO-UNEP) süreçleri içinde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Orman Yönetim Konseyi (FSC) ve Koruma Zinciri Sertifikası (CoC)
Orman Yönetim Konseyi (Forest Stewardship Council, FSC), 1990 yılında, dünya ormanlarının korunması ve yönetiminin geliştirilmesi için faaliyet göstermek amacı ile Kaliforniya’da kurulan bağımsız bir kuruluştur. Orman ürünlerini üreten, dağıtan ve kullanan kişi ve kuruluşların biraraya gelerek oluşturduları Orman Yönetim Konseyi’nde, insan hakları ve doğa koşulları konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları da yer almıştır. Bütün amaç, sorumlu ve sürdürülebilir bir orman yönetimi sistemi oluşturmaktır. Orman kaynaklarının korunması ve gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya bırakmanın sorumluluk duygusu ile hareket eden bu yaklaşım kısa sürede bütün dünyaya yayılmış ve uluslararası bir organizasyon haline gelmiştir.
CoC kısaltması, İngilizcede Koruma Zinciri Sertifikası anlamında gelen Chain of Custody Certification ifadesinin baş harflerinden oluşanmaktadır ve Orman Yönetim Konseyi’nin çabaları ile ortaya çıkan bir Orman Yönetim Sistemi standardıdır. Bugün artık uygun yöntemlerle elde edilen orman ürünlerine FSC etiketi konulmaktadır ve bu etiketin ülkeler arasında tanınırlığı oldukça yüksektir. Değerli doğal varlıklarımız olan ormanlar, Orman Yönetim Konseyi’nin belirlediği ilkeler sayesinde riske atılmadan ve doğru yöntemlerle işlenmektedir.
2008 yılı itibari ile Orman Yönetim Konseyi tarafından 80 civarında ülkede 100 milyon hektardan fazla orman alanı standartlara uygun bulunarak belgelendirilmiştir. Üzerinde FSC etiketi bulunan orman ürünleri, şu sayılan konularda farklılık yaratmaktadır:
- FSC etiketi yeryüzündeki doğal ormanların ve çeşitli bitki örtüsünün yok olmasını engellemektedir
- Tehlike seviyesi çok yüksek olan böcek ilaçlarının bilinçsiz kullanılmasını engellemektedir
- Genetiği değiştirilmiş ağaçların yetiştirilmesini engellemektedir
- Yeryüzünde yaşayan yerli halkların haklarına saygı duymaktadır
- Koruma Zinciri Sertifikası (CoC) verilmiş orman alanları, Orman Yönetim Konseyi tarafından yılda en az bir kere kontrol edilmektedir
Çevre bilinci giderek daha fazla artmaktadır ve sorumluluk duygusu ile hareket eden birçok kuruluş, kullandıkları hammadde ve yarı işlenmiş maddeleri, iyi yönetilmiş ormanlardan sağlamaya çalışmaktadır. Bu güvenceyi, akredite edilmiş uluslararası belgelendirme firmaları vermektedir. Orman Yönetim Konseyi Koruma Zinciri Sertifikası (FSC-CoC), ürünlerin ormandan başlayarak üretim, dönüşüm ve dağıtım süreçlerini içererek tüketicilere ulaştığının kanıtıdır.
Kısaca FSC-CoC Orman Yönetim Sistemi belgesi, doğru ürünün doğru yollardan temin edildiğini kanıtlarken, tüketiciler de ürünün kaynağı hakkında doğru bilgi almış olmaktadır. Yani FSC-CoC belgesi, ürünün kontrollü kaynaklardan ve iyi yönetilmiş ormanlardan elde edildiğini ve bu ürünlerin denetimsiz ağaçlardan üretilen ürünlerle karışmadığını doğrulamaktadır.
FSC-CoC belgelendirme çalışmaları, tahta, kereste ve bunların yan ürünleri yanı sıra kağıt ve gazete, dergi, mukavva, kağıt ambalajlar ve benzeri kağıt bazlı ürünler ve her çeşit mobilya, tahta oyuncaklar, tahtadan yapılan kalemler, müzik aletleri ve daha birçok ürün için yapılmaktadır.
FSC-COC Orman Yönetim Sistemi Belgesi Ne İşe Yarar?
FSC-CoC Orman Yönetim Sistemi belgesine sahip olmakla, hem bu sektörde faaliyet gösteren işletmeler, hem tüketiciler, hem de yeryüzünün ekolojik dengesi için birçok fayda edilmektedir. Kişi ve kuruluşlar artık bu konuda hem daha bilinçlidir hem de doğal yaşamın korunmasını ve ormanların doğru yöntemlerle kullanılmasını talep etmektedir. Bu tandardı uygulamakla elde edilen kazançlar şu şekilde sıralanabilir:
- Dünyanın en değerli hazinelerinden biri olan ormanlar, geleceği tehlikeye atılmadan ve doğru yöntemler ile kullanılmaya başlanmıştır.
- İşletmeler, ormanların kullanımı konusunda daha duyarlı olan pazarlara ulaşma imkanı bulmaktadır.
- Resmi kuruluşlar, orman çalışanları, orman ürünlerini kullanan işletmeler, bu ürünleri kullanan insanlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, ortak bir amaç içinde biraraya gelmişlerdir ve bu taraflar hala çaba göstermektedir.
- Gelecek nesillerin de ormanlardan faydalanmaları ve bu haklarından yoksun kalmamaları sağlanmıştır.
- Sistem sayesinde ormanlara sahip olmanın ve doğru yöntemlerle işletmenin önemi, her zaman olduğundan daha fazla kabul görmektedir.
- FSC-CoC belgeli ürünlerin, iyi orman yönetimi yapılmış alanlardan ve yasal düzenlemeler çerçevesinde elde edilmiş olması, üretici firmalara ciddi bir rekabet avantajı kazandırmaktadır.
- Orman bölgelerine yaşam süren halkın ve orman çalışanlarının hak ve çıkarları korunmaya başlanmıştır.
- Tehlike altında olan yaban hayatının ve orman arazilerinin korunması konusunda gerekli önlemlerin alınması sağlanmıştır.
- Bu sistem aynı zamanda yerli ve yabancı düzeyde desteklerin alınmasını kolaylaştırmaktadır.