EMF, elektromanyetik alan anlamına gelen İngilizce Electro Magnetic Field ifadesinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma olarak görülmektedir. Elektromanyetik alanlar (EMF) veya radyasyon, ne görülebilen, ne de duyabilen enerji alanları olmaktadır, ancak günümüzde yaşamı tümüyle kuşatmış bir durumdadır. Teorik olarak bu alanlar, kaynağından uzaklaşıldığında gücü azalan elektrik ve manyetik alan bileşenlerinden oluşmaktadır. Bu elektromanyetik alanlar, güvenli değildir ve bunun yanında birçok tehlike seviyelerine sahip olmaktadır. Bu seviyelere göre elektromanyetik alanlar, insan vücudunda, vücut ısısının yükselmesine, yanıklara, şoklara ve daha birçok olumsuzluklara sebep yaratmaktadır.
EMF ölçümü çevredeki elektromanyetik alanın ölçülmesi anlamına gelmektedir.Günümüzde iyonize olmayan radyasyonun çevreye ve insana etkisini değerlendirmek için farklı sektörlerde yaygın ve önemli hale gelmektedir.Ölçümler yapılırken EMFmetreler gibi çeşitli özel problar ve sensörler kullanılmaktadır. Bu problar genellikle anten olarak değerlendirilmesine karşın farklı karakteristiklere sahiptirler. Özellikle ölçümün hassas ve doğru olması için elektromanyetik alanı bozmayan, yansıtmayan ve farklı kaynaklardan ayırabilen problar kullanılır.
Bu elektromanyetik alanlar, örneğin vücutlarında kalp pili veya başka elektronik cihazlar taşıyan insanları da etkilemiş durumda.
Ortaya çıkan elektromanyetik alanların seviyelerini tespit etmek ve olası tehlikelerin önüne geçmek amacı ile yetkili kuruluşlar tarafından elektromanyetik alan (EMF) testleri yapılmaktadır. Bu testler ile elektromanyetik alanın miktarını gösteren elektrik alan şiddeti, manyetik alan şiddeti, güç yoğunluğu, kontak akım ve manyetik akı yoğunluğu gibi büyüklükler ölçülmekte ve gerekli kısıtlamalara gidilmektedir. Bu çalışmalarda elektromanyetik alanların seviyeleri ölçülmekte ve maruz kalmanın riskleri değerlendirilmektedir.
Elektromanyetik alanların insanların bağışıklık sistemi, sinir sistemi, büyüme ve gelişme, genetik, metabolizma, üreme, görme ve daha birçok organ üzerinde olumsuz yönden etkileri olduğu bilinmektedir. Bu konuda yapılmış çok sayıda bilimsel çalışma bulunmaktadır. Bugün hala elektromanyetik alanların insan sağlığı ve çevre koşulları üzerinde olumsuz etkilerini en aza indirme konusunda çalışmalar sürekliliğini devam etmektedir.
Elektromanyetik kirliliğin çok fazla yoğun olan işyerlerinde ve bölgelerde düzenli ölçümler yapılmakta ve çalışan sağlığı konusunda gerekli önlemlerin alınması çalışılmaktadır. Bu konuda çıkarılan birçok yasal düzenleme de bulunmaktadır. Bunların başında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan Elektromanyetik Uyumluluk Yönetmeliği (2004/108/AT) gelmektedir.
Yetkili laboratuvarlarda birçok elektromanyetik uyumluluk (EMC) testleri yapılmaktadır. Kuruluşumuz da EMC testleri kapsamında EMF test çalışmalarını, ilgili yasal düzenlemelere, yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara ve test yöntemlerine uygun şekilde gerçekleştirmektedir.
Bu arada kuruluşumuz, Türk Akreditasyon Kurumu’ndan (TÜRKAK), TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde akredite olmuştur ve yapılan test, ölçüm, analiz, kontrol ve muayene işlemleri ve düzenlenen raporlar, özel ve resmi denetimlerde geçerli kabul edilmektedir.