Elektromanyetik Girişim Nedir?
Elektromanyetik radyasyon, elektrik yüklerinin hareketinden doğmaktadır ve elektromanyetik enerji içeren bir kuvvettir. Bu elektromanyetik dalgalardan bütün elektrikli ve elektronik cihazların kendileri de etkilendikleri gibi insanlar da bir ölçüde çeşitli rahatsızlıklara maruz kalmaktadır. Örneğin, elektromanyetik dalgaların baş ağrıları, baş dönmeleri, yorgunluk hissi, halsizlik hissi, göz yanmaları ve gece uykusuzluklarına neden olduğu bilinmektedir. Bunlar kısa sürede hissedilen rahatsızlıklardır. Bir de insanların hücre yapılarına, moleküler ve kimyasal bağlarına ve bağışıklık sistemine verdiği zararlar olmaktadır. Bu rahatsızlıkların kronik bir hal alması ileride genetik mutasyonlara ve kanser hastalıklarına yol açabilecektir.
Elektromanyetik alan etkileri, güç ve alan yoğunluğuna, frekansa, kaynağa uzak veya yakın oluşa, maruz kalınan süreye ve elektromanyetik dalga yayan cihazın ölçülerine ve elektriksel özelliklerine bağlı olarak değişmektedir. İnsanlarda uzun süreli etkilenmelerin sonuçları tam olarak ortaya konmuş olmasa da yukarıda sayılan etkilerin ortaya çıkması kuvvetle ihtimal dahilindedir.
Durumun ciddiyetini göstermesi açısından aşağıda birkaç deneysel çalışmanın sonuçları verilmiştir:
- 1993 yılında Belçikalı bilim adamları P53 geninde hasar oluştuğunu tespit etmişlerdir (hücre döngüsünü düzenleyen ve organizmada kanseri baskılamak için önemli olan bir protein).
- 1995 yılında Washington Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda farelerde beyin lezyonu oluştuğu tespit edilmiştir.
- Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı Avrupa İlaç Kuruluşu’nun araştırma sonuçlarına göre farelerde lenfoma kanseri tespit edilmiştir.
- Son bir yıl için Fransa’da beyin tümöründe artış oranı yüzde 31 olarak belirlenmiştir.
Elektromanyetik alana maruz kalmanın kısa vadeli etkileri şunlardır:
- Görüş alanının daralması
- Çok fazla stres ve yorgunluk hissedilmesi
- Konsantrasyon ve dikkat bozukluğu olması
- Kulakların çınlaması
- İşitme duyusunda geçici aksamalar olması
- Baş ağrıları ve sersemleme hissinin artması
Elektromanyetik alana maruz kalmanın uzun vadeli etkileri ise şunlardır:
- Hücre gelişiminin zarar görmesi
- Kalıcı işitme bozuklukları olması
- Kadınlarda düşük olaylarının çoğalması
- Erkeklerde sperm sayısının azalması
- Kan beyin bariyerinin zedelenmesi
- Kalp rahatsızlıklarının artması
- Hafızanın zayıflaması
- Lenfoma kanserinin artması
- Genetik yapının bozulması
Örneğin elektromanyetik dalgalar, hücrelerde büyük molekülleri deforme etmekte, hücre zarlarının birbirine yapışmasına ve üzerinde delikler açılmasına ve DNA yapısının tahrip olmasına yol açmaktadır.
Elektromanyetik girişim (electromagnetic interference, EMI), bir elektriksel sinyal üzerine yüksek frekanslı elektriksel sinyalin binmesi olayıdır. Bu tür istenmeyen yüksek frekanslı elektriksel sinyaller bir elektromanyetik girişimdir. Bu sinyaller kablolar üzerinden iletilebileceği gibi havadan yayılım yolu ile de taşınabilir ve çeşitli kontrol devrelerinde veya diğer elektronik devrelerde girişim yaparak onların çalışmalarını olumsuz şekilde etkileyebilir.
Elektromanyetik girişim konusu daha önce de bilinmesine rağmen özellikle ikinci dünya savaşından sonra daha önemli bir duruma gelmiştir. Elektromanyetik girişim bugün elektronik devrelerin ve elektrik sistemlerinin birbirleri üzerindeki etkilerini incelemektedir.
Elektromanyetik Girişim Testleri Nedir?
Öncelikle askeri sistemlerde çok fazla kullanılan elektronik devrelerde daha fazla girişim problemleri yaşanınca ve askeri sistemlere bilinçli olarak yöneltilen saldırı eylemleri artınca elektromanyetik girişim konusu üzerine daha fazla gidilmeye başlanmıştır. Ama sivil alanda bu problem giderek can sıkıcı bir almaya başlamıştır.
En basit elektromanyetik girişim örnekleri, bilgisayarda çalışırken veya müzik setinde müzik çalarken cep telefonun çalması olayıdır. Bu sırada bilgisayar ekranında bozulmalar ve titreşimler olması veya müzik setinin hoparlörlerinden cızırtılar yükselmesi elektromanyetik girişimin bir sonucudur.
1982 yılında İngiltere’nin Falkland savaşında bir destroyerini kabetmesinin nedeni, haberleşme için kullanılan bu destroyerin radyo sisteminin, füze algılama sistemi ile arasındaki elektromanyetik girişim yüzünden doğru çalışmamasıdır. Bu girişimi önlemek için anti-füze sistemi geçici olarak kapatılmıştır, tam da bu sırada karşı taraftan gönderilen füze destroyeri vurmuştur.
1967 yılında Kuzey Vietnam’da bir Amerikan uçak gemisinde bulunan uçaklardaki füzelerden biri elektromanyetik girişimin etkisi ile istemeyerek harekete geçmiş, bir başka uçağa çarpmış ve yakıt tanklarının patlamasına neden olmuştur.
Bu örneklerden anlaşıldığı gibi yaşamın her alanında elektrik ve elektronik devrelerin güvenilirliği ve korunması çok önemlidir. Beklenmeyen sonuçlarla karşılaşmamak için elektromanyetik girişim kaynaklarının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan test ve muayene kuruluşları tarafından gerçekleştirilen elektromanyetik girişim ölçümleri ve testleri büyük önem taşımaktadır.
Akredite test kuruluşları tarafından yapılacak ölçümlerin ve testlerin hatasız, güvenilir, doğru ve kaliteli olması için bu kuruluşlar süreçlerini, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde sürdürmektedir (TS EN ISO/IEC 17025 Deney ve kalibrasyon laboratuvarlarının yeterliliği için genel şartlar standardı).
Elektromanyetik girişim (EMI), elektrikli ve elektronik cihazların çalışmalarını etkileyen önemli bir faktördür. Bu yüzden bu cihazları üreten firmaları, tasarımcıları, ithalatçıları, perakende satıcıları ve nihayetinde tüketicileri ilgilendiren bir konudur. Bugün haberleşme sistemlerinin ve elektronik teknolojisinin gelişmesi ile birlikte elektromanyetik girişim kaynaklarının hem çeşitleri hem de sayıları önemli ölçüde artmıştır. Bu yüzden elektromanyetik girişim ortamında bulunan cihazlarda fark edilmesi zor etkiler ortaya çıkmaktadır. Yine de günümüzde daha büyük ve karmaşık sistemler üretilmekte, daha düşük etkileşim seviyelerine inilmekte, cihazlarda metalik olmayan gövdeler kullanılmakta, veri güvenliği ihtiyaçları artmakta ve elektromanyetik girişime uymayan tasarım ve yöntemler terkedilmektedir. Bu gelişmeler ışığında elektromanyetik girişim testleri de ürünlerin güvenirliliğini kanıtlayan bir çözüm olmaktadır.
Elektromanyetik uyumluluk ve girişim konularında bir yandan elektrikli ve elektronik cihazlar seviyesinde bir yandan da sistemler seviyesinde çok sayıda testler yapılmaktadır. Bu testlerde kullanılan kriterler EMI ve EMC standartları olarak tespit edilmiştir ve bu standartlar elektrikli ve elektronik cihazların kalitesini belirleyen başlıca koşulları içermektedir. Bu standartlarda iki önemli faktör yer almaktadır: test sınır değerleri ve test yöntemleri. Ayrıca testler iki yönlü olarak yapılmaktadır: emisyon değerleri ve alınganlık (bağışıklık) değerleri.
Bunun yanı sıra bütün testler dört farklı ortamda gerçekleştirilmektedir: ekranlı oda, yarı yansımasız oda, tam yansımasız oda ve açık saha test alanı.