Toplam Kalite Yönetiminde Standartlara Uygunluk
Dünyamız sanayi çağından bilgi çağına doğru ilerlerken, Toplam Kalite Yönetimi, mal ve hizmet üreren bütün işletmelerde, resmi ve özel kuruluşlarda, kar amacı gütmeyen kuruluşlarda ve sivil toplum kuruluşlarında başarıya ulaşmanın tek yolu olmuştur ve her işletme kendi ilke ve hedefleri doğrultusunda uygulamaya çalışmaktadır. Bugün yaşanan yoğun rekabet, sürekli gelişen teknoloji dünyası ve sürekli farklılaşan müşteri ihtiyaç ve beklentileri karşısında işletmeler de her an dinamik olmak ve değişimlere ayak uydurmak zorundadır. Ürün ömürleri 10-20 yıllardan 3-4 yıla inmiş durumdadır. Bu paralelde yeni ürün tasarım süreleri 2-3 yıldan neredeyse 6-12 aya kadar inmiştir. Daha önceleri her şeyi üretme kapasitesine sahip fabrikalar varken, günümüzde ileri teknoloji kullanımı ile belli üretim alanlarına odaklanmış işletmeler bulunmaktadır. Müşteri sadakati hiç olmadığı kadar ön plandadır.
Toplam Kalite Yönetimi, bugün ile gelecek arasında sağlam ilişki kurmak ve değişimleri kolaylaştırmak amacı ile bütün dünyada yaygın olarak uygulanan bir yönetim felsefesidir.
İşletme içinde dürüst, tutarlı ve açık ilişkilerin kurulması, verilere dayalı, katılımcı ve işbirliğini esas alan bir yönetim şeklinin olması, Toplam Kalite Yönetimi’nin bir gereğidir ve bunu sağlamak sadece üst yönetimin değil bütün çalışanların önceliğidir. Yenilikçi fikirlerin ortaya çıkarılması, bunun desteklenmesi ve teşvik edilmesi, çalışanların potansiyellerinden yararlanılması, işletme açısından iyileştirme olanaklarının yakalanması ve problemlerin çözümünde denenmiş kalite araçlarının kullanılması, bugün işletmelerin geleceklerine güvenle bakmasına olanak yaratan işkelerdir.
Kalitenin birçok tanımı yapılabilir. Ancak bütün tanımların ortak noktası müşteridir. Müşteri memnuniyetinin arttırılması, müşteri şikayetlerinin azaltılması gerekmektedir. Ürün veya hizmetin kalitesine müşteri karar vermektedir. Kalite süregiden bir gelişmedir. Hiçbir zaman bitmez. Kalite sistemlerinde esas olan, bir işi hatasız yapmaktır, yoksa yapılan hataları sonradan düzeltmenin maliyeti daha yüksektir. Kalite, işleri hep zamanında yapmaktır. Ve kalite, standartlara uymak demektir.
Kalite, teknik bir kavram olarak, ürün veya hizmetlerin belirlenmiş standartlara uygunluğunu ve güvenilir olmasını ifade etmektedir. Güvenilirlik derken, standartlara uygunluğun, belli koşullar altında ve belli bir süre için korunması ifade edilmektedir. Yani kalitenin temelinde uygunluk ve güvenilirlik yatmaktadır. Teknik olarak bu iki kavram, kaliteyi tanımlamaktadır.
Standartlaşmanın tarihine bakılacak olursa, insanlık tarihi kadar eski olduğu görülür. Mısır’da piramitler inşa edilirken kullanılan taşların ölçüsü ve Romalıların su kanallarını inşa ederken uyguladıkları ölçü, ilk standart örnekleridir. Su vergileri, su kanalının çapına göre hesaplanırmış.
Bugünkü anlamda dünyada ilk yayınlanan standart olarak 1502 yılında Sultan İkinci Bayezit tarafından yayınlanan Bursa Belediye Kanunu isimli ferman gösterilmektedir (Kanunname-i İhtisab-ı Bursa). Bugünün standart anlayışının dünyadaki ilk örneği bu fermandır.
Ancak sanayide bugünkü anlamda standartların oluşmasının ve bu standartlara göre üretim yapılmasının tarihi çok eski değildir. Bu yöndeki ilk adımlar sanayi devriminden sonra İngiltere’de başlamıştır.
Standartları iki grupta ele almak mümkündür: ürün standardı ve kalite sistem standardı. Ürün standardı bir ürünün, bu ürün için belirlenen standartta açıklanan özelliklere uygun olduğunu ifade etmektedir. Kalite sistem standardı ise, bir işletmenin ürettiği ürünlerin, standartlara ve gerekliliklere uygun olması için izlediği kalite yönetimini ifade etmektedir.
Standartlaşmanın sağladığı avantajlar şu şekilde özetlenebilir:
- İşletme standartlar sayesinde işgücü, malzeme ve diğer kaynaklardan en yüksek seviyede tasarruf etmektedir
- Tüketici bakış açısı ile tatmin edici kalitede mal ve hizmet üreterek tüketici çıkarları gözetilmiş olmaktadır
- İnsanların sağlık ve güvenliği korunmuş olmaktadır
- İlgili grupların birbirleri arasındaki bilgi alışverişi kolaylaşmaktadır
Standartlara Uygunluk Testleri
Yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından mal ve hizmet üretimine yönelik birçok standartlar oluşturulmaktadır. Ülkemizde Türk Standartları Enstitüsü (TSE) gerek ülkemizin dünya ile entegrasyonu çerçevesinde, gerekse Avrupa Birliği ile uyumlaştırma çalışmaları kapsamında yabancı birçok standardı, ülkemiz koşullarına uygun şekilde yayınlamaktadır. İşletmeler gerek yönetim sistemlerinin kurulması sırasında, gerekse ürünleri için TSE Belgesi veya TESK Belgesi almak için ihtiyaç duydukları standartları işletmelerinde kurmakta ve uygulamaktadır. Aynı zamanda bu durumlarını kanıtlamak amacı ile de bir belgelendirme kuruluşuna müracaat ederek denetimlerden geçmekte ve belge talep etmektedir.
Belgelendirme kuruluşları yerli veya yabancı akreditasyon kuruluşlarından aldıkları yetkiye dayanarak işletmelerde denetimler gerçekleştirmekte ve uygun buldukları takdirde işletmeye ilgili standardın belgesini düzenleyerek teslim etmektedir.
Belgelendirme kuruluşları tarafından gerçekleştirilen denetimler, genelde iki aşamalı olmaktadır. Birinci aşama işletmenin ilgili standart kapsamında hazırladığı dokümantasyon çalışması üzerinden gerçekleşmektedir. Ancak asıl önemlisi işletmenin ofis ve üretim tesislerinde yapılacak yerinde denetimlerdir.
Bu denetimler sırasında işletmenin, faaliyet konusu ile ilgili süreçlere ne kadar uygun hareket ettiği, üst yönetimin ve çalışanların ne kadar sahiplendiği, standartların ne kadar sürdürülebilir olduğu ve benzer kriterler denetlenmektedir. Denetimler sırasında, işletmenin faaliyet alanı itibariyle gerekli durumlarda, ölçümler, testler, analizler, değerlendirmeler ve muayeneler de yapılmaktadır.
Belgelendirme kuruluşları bu tür uygunluk testlerini yapabilmek için, TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite olmak zorundadır (TS EN ISO/IEC 17025 Deney ve kalibrasyon laboratuvarlarının yeterliliği için genel şartlar).
Söz konusu standard, test örnekleri alma dahil olmak üzere, test ve kalibrasyon hizmeti veren laboratuvarların yeterliliğinin tanınması için gerekli genel koşulları kapsamaktadır. Standart dışı olan ve laboratuvar tarafından geliştirilen yöntemlerle gerçekleştirilen test ve kalibrasyon hizmetlerinin yeterliliğine yönelik koşullar da bu standart kapsamındadır.
Ülkemizde yetkili akreditasyon kuruluşu TÜRKAK, Türk Akreditasyon Kurumu’dur. TÜRKAK, 1999 yılında yayınlanan Türk Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun kapsamında kurulmuştur. Kanuna göre TÜRKAK şu amaçlarla kurulmuştur:
- Laboratuar, belgelendirme ve muayene hizmetleri verecek yerli ve yabancı kuruluşları akredite etmek
- Bu kuruluşların belirlenen yerli ve yabancı standartlara göre faaliyetlerde bulunmalarını sağlamak
- Ürün veya hizmet, sistem, personel ve laboratuar belgelerinin yerli ve yabancı alanda kabul edilmesini sağlamak