Gerçekte RoHS direktfinin iki temel prensibi blunmaktadır:
- Birinci prensip insan sağlığını korumaktır. Direktifte adı geçen elementler ve kimyasalları içeren elektrikli ve elektronik cihazların kullanımı, bu cihazlardan yayılan ısı ile etkileşime giren bu maddeler yüzünden insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu maddeler içinde örneğin kurşun, solunum yoluyla veya sindirim yoluyla insan vücuduna girmekte ve çeşitli sağlık sorunları yaratmaktadır. Özellikle kurşun, insan vücudunda en fazla merkezi sinir sistemini etkilemektedir. Böbrekler ve üreme sistemleri de kurşunun zehirli etkisi ile tahrip olmaktadır. Vücuda aşırı yüklenen kurşun yüzünden, vücudun reaksiyon süresi uzamakta, parmaklarda zayıflık hissi olmakta, el ve ayak bilekleri güç kaybetmekte ve sık hafıza kayıpları yaşanmaktadır. RoHS direktifinde adı geçen diğer elementler ve kimyasal maddeler de insan sağlığını tehidt eder niteliktedir.
- İkinci prensip çevreyi korumaktır. Değişen tüketim alışkanlıkları, artan dünya nüfusu ve hızına yetişilemeyen teknolojik gelişmeler yüzünden dünya üzerinde oluşan atık miktarı ölçüsüz olarak büyümektedir. Bu açıdan bakıldığında, özellikle direktifte adı geçen elementler ve kimyasalları içeren elektrikli ve elektronik cihaz atıkları, dünya genelinde en fazla artış gösteren kentsel atık grubudur. Elektronik atıkların yıllık artış hızı, toplam atık miktarındaki artış hızından üç kat daha yüksektir. Bu artışın yanında elektrikli ve elektronik atıklar, bileşenleri yüzünden daha büyük bir önem taşımaktadır. Uygun geri kazanım yöntemlerinin kullanılmaması durumunda bu atıklar çevre için inanılmaz tehlike oluşturmaktadır. RoHS direktifi bu anlamda çevreye ve insan sağlığına zararlı olan maddelerin kullanımına sınırlama getirmiş ve elektrikli ve elektronik eşyaların geri kazanımını zorunlu tutmuştur.